Hücresel Hafıza Nedir? 'Geçmiş Yaşam' Bağlantısının 8 İşareti

geçmiş yaşam reenkarnasyon

Geçmiş yaşam ve hücresel hafıza kavramı en az 3.000 yıllık bir geçmişe sahiptir. Geçmiş yaşamı anlamak ve buna sahip olup olmadığınızı öğrenmek istiyorsanız, hücresel hafıza kavramını öğrenmekle başlayabilirsiniz. Bu yazıda, hücresel hazıfa'nın doğasını keşfedeceğiz. Ayrıca, geçmiş yaşam bağlantısı içeren işaretlere de göz atacağız.
Hücresel Hafıza Nedir?
Özetle, hücresel hafıza teorisi, sadece deneyimleri depolayıp hatırlayabilen bir beyin olmadığını ileri sürmektedir. Aksine, vücudun anıları ve hatıraları tutabildiğini iddia etmektedir. Bu anı ve hatıralar, şu an ki yaşantımız üzerinde güçlü bir bilinçaltı etkisine sahip olabilir. Geçmiş yaşamları inceleyen uzmanlar, çoğu zaman önceki yaşamlarımızla ilgili verileri saklayan bir hücresel hafızamız olduğuna inanırlar.
'Geçmiş Yaşam' Bağlantısının 8 İşareti
Geçmiş yaşamları düşündüğünüzde, aniden yeni bir aksan ile konuştuğunuz ya da kendinize ait farklı bir yetenek keşfettiğiniz dramatik bir geçmiş yaşam regresyonu hayal edebilirsiniz.
Gerçekte, çoğu geçmiş yaşam hikayeleri daha ince (ama yine de heyecan verici) bir şekilde ortaya çıkar.
Geçmiş yaşam deneyiminin aşağıdaki sekiz işareti ruhunuzun tarihini anlamanıza yardımcı olabilir. Bunlar, kim olduğunuz ve dünyadan ne istediğiniz hakkında yeni bir bakış açısı sağlayabilir.
1. Déjà Vu
Deja vu, bir şey yaptığında daha önce böyle bir şeyler yaşadığına dair kuvvetli bir histir. Bu duyguya sahip olduğunuz anlar, yaşamış olabileceğiniz geçmiş yaşam bağlantısını işaret edebilir.
Deja vu hissi bazen sinir bozucu olabilir çünkü genellikle size somut bir bilgi verebilmek için çok belirsizdir. Dahası, deja vu olgusu bazen sadece daha önce izlediğiniz bir filmin belleğinden ya da çocukluk hatıralarından bile kaynaklanabilir. Ya da, mevcut koşullarınızın benzerliğiyle tetiklenir. Ancak, tetikleyici faktörün üzerinde daha fazla düşünüp - zaman harcarsanız, yavaş yavaş geçmiş yaşamla ilgili daha fazla anının ortaya çıkmasını sağlayabilirsiniz.
2. Olağandışı Anılar
Geçmiş yaşam olgusunun en yaygın işaretlerinden biri de sıra dışı hatıralardır. Bunlar herhangi bir zamanda oluşabilir ve deja vu hissi ile ilişkili olanlardan daha ayrıntılı olabilir. Örneğin, bu hatıraları, başkalarının(aile bireyleri vb) hatıraları ile kontrol ettiğinizde ve herhangi bir çakışma olmadığını fark edebilir, olağandışı bir şey olduğunu anlayabilirsiniz. Bu özellikle, çocukluk döneminde yaşadığınızı düşündüğünüz şeylerle ilgili olabilir, ancak aileniz böyle bir şeyin yaşanmadığı konusunda yemin edebilir.
Tabi ki, her zaman bu, bu hatıraların doğru olmama potansiyeli de vardır. Örneğin çocuklukta yaşadığın ve daha sonra gerçek olarak kodladığın bir hayal ürünü olabilir. Hatırladığın şeylerin geçmiş yaşamına ait gerçek hatıralar olup olmadığını anlamak için, kontrol edebileceğiniz belirli yer işaretleri, insanlar ve diğer detaylar gibi bilmediğiniz şeyleri arayın. Bu süreç size gerçeklikle hayali ayırma konusunda yardımcı olabilir.
3. Düşler ve Kabuslar
Geçmiş yaşam regresyonu deneyimleri genellikle uykunuzda ortaya çıkar ve canlı rüyalar veya kabuslar ile kendini gösterir. Kabus gördüğünüzde bazen geçmiş yaşamlarınızda yaşanan travmaları hatırlıyor olabilirsiniz.Bazen de daha önce hiç tanımadığın bir kişiyi tekrar tekrar rüyanda görebilirsin.
Gördüğünüz rüyaların geçmiş yaşam bağlantısı olup olmadığını anlamak için uyandığınızda hatırladığınız herşeyi not etmeye çalışın. Biraz araştırma yaparak geçmiş yaşamınızı belirli bir ülkeye, şehre veya mesleğe göre daraltmaya başlayabilirsiniz.
4. Korku ve Fobiler
Geçmiş yaşam anılarını nasıl hatırlayacağınızı düşünürken aklınıza fobiler gelmeyebilir. Ancak fobilerin kaynağı olan korkular ve rahatsızlıklar aslında önceki yaşamlardan gelen eski deneyimlerle bağlantılı olabilir, bu yüzden bunları not edin. Bazı fobiler oldukça yaygındır ve bu nedenle geçmiş yaşamlarla bağlantılı olma olasılığı daha azdır. Bu tür korkuların örnekleri arasında, yükseklik korkusu, tıbbi prosedürler, yılanlar, köpek balıkları ve örümcek korkusu gibi şeyler yer alır. Bunların hepsi hayatta kalmak için ihtiyacımız olan temel iç güdü ile ilgilidir.

Aksine, geçmiş yaşamları gösterebilecek fobilerin türleri irrasyonel ve son derece spesifik korkuları içerir. Su korkusu, belirli bir sayı şekil, nesne ve benzerlerini düşünün.  Örneğin, sudan çok korkuyor ve sürekli olarak bir yerde boğulduğunuzu hayal ediyorsanız bu geçmiş yaşamınızla ilgili bir bağlantı olabilir.
5. Tutkular
Geçmiş yaşamların olumlu ve tatmin edici deneyimlere (sadece korkulara, kabuslara ve kafa karıştırıcı hatıralara değil) yol açabileceğinin farkında olmak önemlidir.
Geçmiş yaşam bağlantısının en iyi işaretlerinden biri, kim olduğunuzu şekillendiren güçlü, sarsılmaz bir tutkudur. Sadece boş zamanlarınızda yapmayı sevdiğiniz şeyleri düşünmeyin. Bu tutkular karşı koyamadığınız ve size en az nefes almak kadar gerekli hissettiren tutkulardır.
Bu tür tutkuların nasıl ortaya çıkabileceğine dair sayısız örnek vardır, ancak çoğu zaman yaratıcıdırlar. Yani müziksiz yaşayamazsanız, yazı yazmadan ya da resim yapmadan duramazsınız.. Tüm bunlar geçmiş yaşamınızda ilişkili bir meslekle ilgili olabilir.
6. Kontrol Edilemez Alışkanlıklar
Hepimizin açıklaması zor bazı tik ve alışkanlıkları vardır. Bununla birlikte, bunlardan bazıları geçmiş yaşam deneyimlerinin bir sonucu olabilir. Özellikle zor durumlarda, bu alışkanlıklar saplantı haline gelebilir ve günlük hayatta sorun yaratabilir. Obsesif-kompulsif davranışlar geçmiş yaşam bağlantısı ile ilgili olabilir. Ancak unutmayın, tekrarlayan bu davranışlar şu an yaşadığınız hayatta geliştirdiğiniz travma ve kaygılarla da bağlantılı olabilir.
Kendinizi rahat hissetmek için tekrarladığınız küçük alışkanlıkları düşünün. Örneğin, yakınınızda tuttuğunuz ihtiyacınız olan bir nesne, rahatlamak için sahip olduğunuz bir ritüel, sakinleşmek için yaptığınız fiziksel bir şey. Bunların her birinin şu an ki yaşantınızla iligli olup olmadığını düşünün. Eğer yeterli bir açıklama bulamıyorsanız, bu alışkanlıklar ile geçmiş geçmiş yaşam bağlantınıza ait olabilir.
7. Açıklanamayan Ağrılar
Açıklanamayan tüm ağrıların tıp uzmanları tarafından kapsamlı bir şekilde araştırılması gerektiğini söylemeye gerek yok. Birçok hastalık ve durumun arkasında yatan nedeni anlamak bazen uzun süreli bir teşhis süreci gerektirebilir. Bununla birlikte, doktorlarınız sahip olduğunuz ağrı için olası tüm açıklamaları değerlendirdiği halde nedeni teşhis edilemediyse, rahatsızlığınızın geçmiş yaşam deneyimleriyle ilişkilendirilebileceği fikrini göz ardı etmeyin.
Buradaki bariz bir örnek, bir önceki yaşamda deneyimlediğiniz bir ameliyat veya doğumun bir parçası olabilir ya da bir yaralanma ile ilgili bir ağrıdır. Bu ağrıyı geçmiş yaşamınızı inşa ettiğiniz resme ekleyin ve açıklayabilecek başka ipuçlarına dikkat edin. Eğer, genellikle, açıklanamayan bir bacak ağrısına sahipseniz ve tekrar tekrar koşmayı hayal ediyorsanız, belki de bir atlet, bir asker veya kovalanırken yaralanmış bir kişi olabilirsiniz.
8. Doğum lekeleri
Son olarak, geçmiş yaşam belirtilerinin fiziksel sembollerinden birisi de bir doğum lekesidir. Birçoğumuzun bunlardan bir veya daha fazlası sahiptir ve çoğu zaman onları önemsiz olarak görürüz. Bunlar rahimdeki konumumuzdan, doğumumuzdan veya rastgele pigment örüntülerinden kaynaklanabilir. Bununla birlikte, reenkarnasyonun doğasını inceleyen insanlar, bu izlerin geçmiş yaşamlar için somut delil teşkil edip etmediğini merak ediyorlardı. Aslında, diğer insanlarda aynı izleri gösteren görüntülerin keşfedildiği belgelenmiş vakalar vardır.
Doğum lekelerinin geçmiş yaşamla bağlantılı olabileceğini anlamanın iki yolu vardır. Birincisi, bu lekeler çok belirginse önceki varoluşlarda kendi görüntünüzü aramanın bir yolunu sağlayabilir. İkincisi, eski bir yaşamdaki bir yaralanma ile ilgili olabilir. Önceki yaşamlarınızdan birinde yaralandığınız için pembe veya kahverengi bir doğum lekeniz olabilir.
Kaynak: http://www.thelawofattraction.com/cellular-memory-past-life/

Post a Comment

0 Comments