Çocukluk
döneminde, özellikle ilk yaşlarda
muazzam bir sosyal ve duygusal gelişim gerçekleşir. Çocuklar öfke nöbetleri,
ruh hali değişimleri ve genişleyen bir sosyal dünyayı tecrübe ettikleri için,
diğer insanlar gibi duyguları hakkında da daha fazla şey öğrenmelidirler.
Erken Çocukluk Döneminde Duygular ve Sosyal Deneyimler
Yürümeye
başlanan yıllarda, öfke nöbetleri oldukça yaygındır. Yeni yürümeye başlayan
çocuklar hızlı bir ruh hali değişimi
eğilimindedir. Duyguları çok yoğun olsa da, bu duygular da oldukça kısa ömürlü
olur. Çocuğunuzun bir an önce istediği bir oyuncak için nasıl çığlık attığını
gördüğünüzde şaşırabilirsiniz.
Bu
yaştaki çocuklar çok cana yakın olabilir ve paylaşımda zorluk çekebilirler.
Bununla birlikte, diğer çocuklarla birlikte olmayı öğrenmek önemli bir
beceridir. Zira ilerleyen yıllarda çocuğunuz zamanının çoğunu aile ve yakın
arkadaşlarıyla geçirmeye, günün büyük bir kısmını okuldaki diğer çocuklarla
etkileşime girmeye, öğrenmeye ve oyun
oynamaya harcıyor olacak.
Araştırmacılar
duygusal gelişim ve sosyal becerilerin okul hazırlığı için gerekli olduğunu
düşünmektedir. Bu tür yeteneklere örnek olarak yetişkin figürlerine dikkat
etmek, bir aktiviteden diğerine kolayca geçiş yapmak ve diğer çocuklarla
işbirliği yapmak dahildir.
Çocuklara Sosyal ve Duygusal Beceriler Geliştirme
Konusunda Yardım Etmek
Peki,
çocuğunuzun başkalarıyla nasıl iyi oynayacağını öğrenmesine nasıl yardımcı
olabilirsiniz? Sosyal yeterlilik sadece akranlarıyla işbirliği yapma becerisini
değil; aynı zamanda empati gösterme, duygularını uygun yollarla ifade etme ve
cömertçe paylaşma yeteneği gibi şeyleri de içerir. Neyse ki, çocuklarınızın bu
önemli sosyal ve duygusal becerileri geliştirmelerine yardımcı olmak için
yapabileceğiniz pek çok şey var.
Uygun
davranışların modellenmesi şarttır. Gözlem yapmak, küçük çocukların yeni şeyler
öğrenmesinde hayati bir rol oynar. Eğer çocuğunuzla bazı şeyleri paylaşıyor,
şükran duygularını ifade ediyor ve yardımcı oluyorsanız, çocuğunuz ev dışındaki
diğer insanlarla nasıl etkileşimde bulunmasını gerektiğini iyi bir şekilde
anlayacaktır. Bu cevapları kendi evinizde hem çocuğunuz hem de ailenizin diğer
üyeleri ile modelleyebilirsiniz. Sıklıkla "lütfen" veya
"teşekkür ederim" dediğinizde, çocuklarınızın nasıl davranmasını
istediğinizi göstermiş olursunuz.
En önemlisi,
çocuklarınız iyi sosyal davranışlar gösterdiğinde onu övdüğünüzden emin olun.
Güçlendirme sadece küçük çocukları kendileri hakkında iyi hissettirmekle
kalmaz, belirli davranışların neden arzu edilir ve övgüye layık olduğunu
anlamasına yardımcı olur. Çocuklarınızın kendileri hakkında iyi hissetmelerine
yardımcı olmak, empati ve duygusal yetkinlik duygusu geliştirmede de önemli bir
rol oynar. Çocukların duygularını paylaşmalarına izin veren olumlu bir ortam
yaratarak, onların doğal olarak daha cömert ve düşünceli olmalarına yardımcı
olmuş olursunuz.
Empati ve İşbirliği Öğretimi
Ebeveynler
ayrıca çocuklarını başkalarının nasıl hissettikleri hakkında düşünmeye teşvik
ederek empati kurmasını sağlayabilir ve duygusal zekalarını geliştirebilirler.
Çocuğunuzun kendi duygularını keşfetmesini sağlayıp, hayatındaki olaylar
hakkında sorular sorarak başlayabilirsiniz. Mesela "Oyuncaklarını
kaybettiğinde ne hissettin?" "Bu hikaye sana nasıl hissettirdi?"
gibi…
Çocuklar
kendi duygusal tepkilerini ifade etmede başarılı olmaya başladığında,
başkalarının nasıl hissettikleri hakkında sorular sormaya başlayın. “Ayşe'nin
oynadığı oyuncağı onun elinden aldığında nasıl hissettiğini düşünüyorsun?” Bu
tür soruları ortaya koyarak, çocuklar kendi eylemlerinin çevrelerindeki
duyguları nasıl etkileyebileceğini düşünmeye başlayabilirler.
İşbirliği,
doğrudan deneyimlerle gelişen bir beceridir. Çocuğunuza diğer çocuklarla
etkileşim kurma ve oynama fırsatı vermek, çocuğunuza başkalarıyla nasıl ilişki
kuracağınızı öğretmenin en iyi yollarından biridir. Çocuğunuz zaman zaman diğer
çocuklarla oynuyor olsa da, çoğu zaman sabırsız olduğu ve paylaşma yeteneği
olmadığı için, bu süreç yavaş ve deneyimler ile gelişecektir.
Çocuklar
oyun oynarken ve diğer çocuklarla etkileşim halindeyken, sosyal problem çözme
becerilerini geliştirmeye de başlarlar. Bazı tecrübeler, kardeşler ve
akranlarıyla pek çok tartışmayı ve çatışmayı içerebilse de, nihayetinde
çocuklar diğer çocuklarla nasıl uzlaşılacağını öğrenir.
0 Comments