'Doktor bey,
hayatım boyunca spor yaptım, sigara, alkol kullanmam.'
Peki ben neden ve nasıl kanser oldum?
*Hayatında
hep şeker oldu. çayı, kahveyi şekersiz içmedin. kahvaltıya reçelsiz ve krem
çikolatasız oturmadın. beyaz pirinç ve ekmeğin şeker olduğunu unuttun. içinde
yüksek oranda fruktoz bulunan meyveleri kiloyla yedin. içinde glukoz ve
aspartam olan ürünler tükettin. kolanın ve gazlı içeceklerin şeker ve zehir
karışımı olduğunu bile bile içtin. önce insülin direncin başladı sonra şeker
hastası oldun 150 kilo oldun ama durmadın.
*Palm yağı,
ayçiçek yağı, mısır özü yağı, margarin ve trans yağ içeren ürünleri kullandın.
tereyağı ve zeytinyağı tüketmedin ki organlarından biri iflas edene kadar
bunları yedin.
*Paketlenmiş
hazır sıvı ve katı tüm ürünlerdeki koruyucu kimyasalların seni kanser edeceğini
önemsemedin. salçanı, makarnanı, turşunu hatta, limonu sıkıp limon suyunu bile
kendin yapmadın. hazır almak kolayına geldi. pazardan nohutunu, fasülyeni bile
almadın, bunları konserve satın almak yemek basitti.
*İnsanlar
4000 yıldır misvak vb doğal malzemelerle diş fırçalarken sen gittin 35 açılı
sentetik diş fırçasını ağzına soktun. oda yetmedi; bildiğimiz çamaşır
deterjanının şeker ve naneyle karıştırılmış şekli olan diş macunu ile hayat
boyu diş fırçaladın ve bunun bir kısmını yuttuğunu göz ardı ettin. bal ve
karbonatın dişlerini tartarlardan bile temizlediğini bilmedin ve dişleride o
macunlarla çürüttün.
*Çamaşır
deterjanının ve yumuşatıcının vücud ısısı ile deri tarafından emildiğini ve
deri kanserinin en büyük nedeni olduğunu umursamadın. çamaşırlarını borax ve
karbonat karışımı ile yıkayıp yumuşatıcı gözüne elma sirkesi koyarak muhteşem
bir temizlik elde edeceğini umursamadın.
*Bulaşık
makinesine deterjan ve parlatıcı koyduğunda, o deterjanı ve parlatıcıyı
yediğini fark etmedin. deterjan yerine karbonat, parlatıcı yerine sirke koyarak
hem sağlıklı hemde tertemiz bulaşıkların olacağını önemsemedin.
*Evde
basitce kostik ve zeytin yağını karıştırıp kalıplara dökmek ve kendi doğal
sabununu yapmak dururken, gidip içerisinde bin tane kimyasal zehir olan o
sabunlarla her sabah yüzünü bedenini yıkadın. her gün bu dahada iyi diye
pazarlanan o şampuan zehirleriyle saçını yıkadın.
*Evini arap
sabunu gibi doğal yağlarla üretilmiş bir sabun yerine,temiz olsun diye çamaşır
suyuyla sildin. o su buharlaştıkça soludun akciğer kanseri oldun.
* Karıncaları, böcekleri, sinekleri; limon karbonat fesleğen acı biber vb doğal
yollarla evinden uzak tutmadın. bastın böcek zehrini, o ağır kimyasalları
temizlesen bile gitmezi unuttun. soludun ve eşyaların üzerinden ellerinle
ağzına soktun. (o kadar kandırıldınki, böcek zehrine neden böcek ilacı
dendiğini bile sormadın)
*Yaşamını
mahveden büyük şehirde egzos dumanı solumaya ve araba kullanmaya devam ettin.
*Resmen
radyoaktif olan cep telefonunu kulağına 2 saat yapıştırdın. radyoaktif olan
wifi vericisini evin içine soktun, radyoaktif olan alıcı bilgisayarıda
kucağından indirmedin.
*Doğal
beslenmeyen hayvanları, sebzeleri, meyveleri ve tahılları yedin. ve adınada
"doğal beslenme" dedin.
*Yiyeceklerini
cam ve toprak kaplarda saklamak ve pişirmek yerine çelik ve bilmediğin
kaplamalar kaplı kaplarda pişirdin yedin. en önemlisi mutfağının her yerine
plastik, teflon ve alüminyum soktun ve çizildikçe onları yediğini unuttun.
*Denize
lağım ve fabrika atıkları boşaltırken o denizden çıkan balığı yedin, midyeleri
yedin.
*Fastfood un
her aşamasının zehir ve ölümcül olduğu bas bas bağırılırken sen tepsi kadar
pizzaları götürüyordun, 3 katlı burgerleri yuvarlıyordun.
*Evine
naylon torba, naylon kıyafet, sentetik ayakkabılar terlikler soktun.
kıyafetlerinde sadece pamuk, bambu lifi, keten tercih etmedin.
*Sobayı
attın evine klima soktun.
*Toprağa
dokunmuyor ve stresten gülümsemeyi unutuyorsun.
Dr. Joseph
Erdem
0 Comments