Majör Depresyon Fiziksel Belirtileri Nelerdir?


Majör depresyon fiziksel ağrı

Majör depresif bozukluk (Majör Depresyon) yaşayan bir kişi, büyük ihtimalle size depresyonun fiziksel olarakta ağrılı bir süreç olduğunu söyleyecektir. Bu ağrı, tıpkı fiziksel ağrı gibi, başka herhangi bir şeye odaklanmayı zorlaştırır ve hayatı oldukça zor hale getirebilir.

Belki de depresyonun acı verici olduğunun en iyi kanıtı trajik sonlara sebep olmasıdır- şaşırtıcı derecede fazla sayıda insan acıyı bu kadar dayanılmaz buluyor ve acılarını sona erdirmek maalesef için hayatlarını sonlandırmayı seçiyor.

Depresyon ve ağrı arasındaki bağlantıyı anlamaya çalışmak için birçok çalışma yapılmıştır. Aşağıdaki faktörler, depresyonun neden fiziksel ağrıya neden olduğuna dair olası açıklamaları içermektedir.

1. Ortak Beyin Alanları.
Çoklu çalışmalar psikolojik ağrı ve fiziksel ağrının aynı beyin bölgelerini aktive ettiğini göstermiştir. Genellikle her iki ağrı türüyle ilişkili olan alanlar arasında insula (içsel durumların farkındalığını kolaylaştıran), ön singulat korteksi dahil olmak üzere frontal korteksin bölgeleri ve talamus (beynin röle istasyonu) yer alır. Beynimizdeki fiziksel ve psikolojik ağrı ve acı arasındaki en önemli fark, fiziksel duygunun, dokunma duyumuzda yer alan somatosensoryal beyin bölgelerini (bağlantı dışsal) harekete geçirmesidir. Böylelikle beyin, psikolojik sıkıntıyı, acıların yaydığı bedenin belirli bir alanı olmaksızın fiziksel sıkıntıya benzer şekilde yorumluyor gibi görünmektedir.

2. Ortak Nörotransmiterler.
Yaygın beyin alanlarına ek olarak, fiziksel ve duygusal ağrı, serotonin, GABA, glutamat ve norepinefrin dahil olmak üzere benzer nörotransmitterleri içerir. Aslında, seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) gibi depresyon semptomlarını hafifletebilen ilaçlar da bazı ağrı durumları için reçete edilmektedir. Tehditleri tespit etme ve fiziksel ağrıyı tecrübe etme yeteneğimizle yakından ilişkili olan “Substance P” adında bir nörotransmitterin de depresyona dahil olduğuna dair kanıtlar vardır. Dahası, depresif bireyler arasındaki P maddesi seviyeleri, beyinde yer alan depresyonla ilişkili yapısal farklılıklar ile ilişkilidir.

3. İltihaplanma - Enflamasyon
İnflamatuar sitokinler, vücutta iltihaplanma tepkisini destekleyen kimyasallardır. Enflamasyon, fiziksel acıya (ibuprofen gibi anti-inflamatuar ilaçların ağrıyı neden hafiflettiğini açıklar) ve inflamatuar sitokinleri de depresyonlu bazı bireylerde de yüksek oranda bağlantılıdır. Ek araştırmalar, kronik stresin, inflamatuar sitokinlerin kronik salınımını tetiklediğini ve bunun da nöroinflamasyona (beyinde iltihaplanmaya) ve daha sonraki depresyona yol açtığını göstermiştir.

4. Daha Fazla Ağrı Hassasiyeti.
Depresyonda olduğumuzda, ağrıya ve acıya karşı daha duyarlı olma eğilimindeyiz (klinik terim hiperaljezi). Depresyon ve ağrı duyarlılığındaki yaygın faktör, kronik stres olabilir; Akut stresörler genellikle ağrıya karşı hassasiyetin azalmasına yol açar, ancak uzunca süre devam eden stres ise bizi acıya karşı duyarlı hale getirir. Depresyondaki bu hiperaljezi, aksi takdirde göz ardı edeceğimiz küçük ağrıları bile fark edilebilir hale getirebilir.

5. Herşey Zor Gelmeye Başlar
Gerçekten depresyondayken, yemek yeme, banyo yapma, giyinme gibi temel konularla ilgilenmek bir mücadele haline gelebilir. Günlük sorumluluklarımızın üstesinden gelmek, işimize gitmek ve çocuklarımıza bakmak gibi günlük aktiviteler çok büyük miktarda enerji gerektirebilir.

6. Ağrının Dikkatimizi Çekmesi
Fiziksel acıyı görmezden gelmek zordur ve vücudumuzda bir şeylerin yanlış olduğu konusunda bizi uyarır, böylece onu düzeltmek için harekete geçebiliriz (ayağımıza batan bir kıymığı çekmek gibi). Psikolojik ağrı da, iyi olmadığımızı ve bu konuda bir şeyler yapmamızın zorunlu olduğunu bize bildiren benzer bir işleve hizmet edebilir. Bu acı genellikle bizi psikoterapiye sürükleyen, ruh halimizi hızlandıracak ve acılarımızı hafifletecek değişiklikler yapmak için bizi motive eden şeydir.

Çoğu durumda, şükürler olsun ki, depresyonun sıklıkla getirdiği ümitsizliğe rağmen, umudu kaybetmemek için her zaman iyi bir sebep vardır. Psikoterapi veya ilaç şeklinde olsun, insanların çoğunluğu tedaviler sonucu büyük oranda rahatlar. Siz veya sevdiğiniz bir kişi açıkça duygusal ve fiziksel acı çekiyorsa, aşağıdaki adımlardan birini kullanmayı düşünün:

Nasıl hissettiğiniz hakkında sizi seven biriyle konuşun ve rahatlama bulmak için birlikte bir plan hazırlayın.
Ruh halinizi görüşmek için birinci basamak olarak doktordan randevu alın.
Depresyon tedavisinde uzmanlaşan bölgenizdeki psikoterapistlere bakın.
Depresyon için kendi kendine rehberli tedavilere bakın.
Şu anda depresif olup olmadığını belirlemek için saygın kaynaklardan depresyon hakkında daha fazla bilgi edinin.

Unutmayın, doğru tedavi ile tekrar neşe ve rahatlık bulmak mümkündür.
Umudunuzu asla kaybetmeyin.

Post a Comment

0 Comments