Hayatındaki
herhangi bir şeyi değiştirmek istediğinde bakacağın tek bir yer var: kendi
için.
"İçine
baktığında, bunu sevgiyle yap."
1. Ne
olduğuna dair hiçbir fikriniz yok.
İçinizde ve
etrafınızda olan her şeyin, bilinçli ya da bilinçsiz, farkında olmanıza imkan
yoktur. Bedeniniz ve aklınız şu anda çalışmaktadır ve bunun farkında
değildir. Ve havada, radyo dalgalarından düşünce formlarına kadar görünmeyen
sayısız sinyal bulunmaktadır ve sizler bunların hiç birini bilinçli olarak
algılamazsınız. Gerçeği söylemek gerekirse, tam şu anda kendi gerçeğinizi
oluşturmaktasınız ama bu olay bilinçli bilginiz ya da kontrolünüzün dışında,
bilinçsizce olmaktadır. Bu nedenle istediğiniz kadar olumlu düşünün gene de
yaralanırsınız. Yaratıcı olan bilinçli zihniniz değildir.
2. Her şeyi
kontrolünüz altında tutamazsınız.
Elbetteki
olan her şeyden haberiniz olmadığı için, onları kontrol edemezsiniz. Dünyaya
emredebileceğinizi düşünmek egosal bir hatadır. Şu anda dünyada neler olduğunun
çoğunu egonuz göremediğine göre, sizin için en iyisine egonuzun karar vermesine
izin vermek hiç de bilgece olmaz. Seçim sizin elinizde, ama kontrol değil. Ne
deneyimlemeyi tercih edeceğinize karar vermek için bilinçli zihninizi
kullanabilirsiniz, ama onu ifade edip edemeyeceğinizi ya da bunu nasıl ve ne
zaman yapacağınızı kendi haline bırakmalısınız. Teslimiyet anahtardır.
3. Yolunuza
her ne çıkarsa onu iyileştirebilirsiniz.
Yaşamınızda
önünüze çıkan her şey, oraya nasıl geldiğine bakmaksızın, sizi iyileştirmek içindir,
çünkü şu anda sizin radarınızdadır. Buradaki varsayım, eğer onu
hissedebiliyorsanız, onu iyileştirebilirsiniz olmalıdır. Eğer onu bir başkasında
görebiliyorsanız ve bu sizi rahatsız ediyorsa, o zaman iyileştirmek için
oradadır demektir. Ya da Oprah'ın bir keresinde söylemiş olduğu gibi,
"Eğer onu fark edebiliyorsanız, ona sahipsinizdir." Onun neden
hayatınızda olduğuna ya da oraya nasıl geldiğine dair hiçbir fikriniz
olmayabilir, ama artık farkında olduğunuza göre, onu serbest bırakabilirsiniz.
Karşılaştığınız şeyleri ne kadar iyileştirirseniz, tercih ettiklerinizi ifade
etmede o kadar net olursunuz, zira başka şeyleri kullanmak için gereken
enerjiyi serbest bırakmış olursunuz.
4. Tüm
deneyimlerinizden %100 sorumlusunuz.
Hayatınızda
başınıza gelenler sizin suçunuz değildir, ama sizin sorumluluğunuzdadır.
Kişisel sorumluluk kavramı söylediğiniz, yaptığınız ya da düşündüğünüzün
ötesindedir. Hayatınızda yer alan diğer herkesin dediklerini, yaptıklarını ve
düşündüklerini de içerir. Yaşamınıza meydana gelen her şeyin sorumluluğunu
tamamen alırsanız, o zaman herhangi bir kişi bir sorunu su yüzüne çıkardığında,
o sizin de sorununuz olur. Bu üçüncü ilkeye bağlanır, yani yolunuza çıkan her
şeyi iyileştirebilirsiniz. Kısacası, şu anki gerçeğiniz için hiç kimseyi ya da
hiçbir şeyi suçlayamazsınız. Tüm yapabileceğiniz onun sorumluluğunu almak, yani
onu kabul etmek, ona sahip çıkmak ve onu sevmektir. Karşılaştığınız şeyleri ne
kadar çok iyileştirirseniz kaynak ile o kadar uyumlu olursunuz.
5. Sıfır
limite iletiniz "seni seviyorum" cümlesini söylemektir.
Sizi her
şeyin ötesindeki huzura götürecek bilet sadece
"seni seviyorum" cümlesidir. Bu cümleyi Yaradana söylemek içinizdeki
her şeyi temizler ve böylece şu anın mucizesini yaşayabilirsiniz: sıfır limiti.
Amaç her şeyi sevmek. Fazla kiloyu, bağımlılığı, sorunlu çocuğu ya da eşinizi sevin; hepsini sevin. Sevgi sıkışıp kalmış enerjiyi değiştirir ve serbest
bırakır. "Seni seviyorum" demek Yaradan deneyimleme dileğinizin
gerçekleşmesidir.
6. İlham
niyetten daha önemlidir.
Niyet zihnin
oyuncağıdır;esinlenme Yaradandan bir bildirimdir. Bir an gelir, yalvarmak ve
beklemek yerine teslim olur ve dinlemeye başlarsınız. Niyet egonun sınırlı
görüşünü temel alarak hayatı kontrol etmeye çalışmaktır; esinlenme ise
Yaradandan gelen mesajı almak ve buna göre hareket etmektir. Niyetler işe yarar
ve sonuç verir; esinlenme ise işe yarar ve mucizeler getirir. Hangisini tercih
edersiniz?
Kaynak: Zero Limit -
Joe Vitale, Dr. Ihaleakala Hew Len
0 Comments