Beyniniz acıktığınızda ve yeterince doyduğunuzda bunu size söyler. Beyninizi dinleyin!
Gerçek açlık, vücudunuzdaki farklı biyolojik sistemler tarafından yönlendirilir. Beyninizde yer alan Lateral hipotalamus, aç hissetmenize neden olan herhangi bir iç veya dış uyarıma cevap verir. Yedikten sonra, ventromedial hipotalamus, kendinizi tok hissettiğinizde ve yeterli yemek yediğinizde size sinyaller göndermeye başlar.
Sezgisel beslenme becerilerinizi geliştirmek için, her ikisini de dinlemek önemlidir. Peki nasıl çalışır?
Acıkırsın
Kan şekerin yükselir.
Beynindeki beslenme merkezi (ventromedial hipotalamus) uyarılır.
Yemek yersin.
Yemek yersin.
Kendini tok hissedersin.
Yemek yemeyi bırakırsın.
Bir süre sonra kan şekerin yine düşer.
Beynindeki beslenme merkezi (yanal hipotalamus) uyarılır.
Ve döngü böyle devam eder.
Beyniniz mideniz ile birlikte çalışır, bunu da "kas hafızası " denilen şeyi kullanarak yapar. Midenizin duvarları, beyninize tokluk sinyalleri göndermeden önce belirli bir miktar yiyecek tutmaya yarar. Dolayısıyla her yemek yediğinizde karnınız aynı miktarda yiyecekle doldurulmayı bekler.
Aşırı yeme alışkanlığınızı kırmaya çalışıyorsanız, midenizin kas hafızasını yeniden canlandırmalısınız. Böylece midenizde daha az yiyecek olduğunda beyninize “tokluk” sinyalleri göndermeye başlayacaktır. Bunu, acımasız açlık ve rahatsızlık veren tokluktan uzak durmayı öğrenerek yaparsınız. Aç hissetmeye başladığınızda ve kendinizi tamamen tok hissetmeye başlamadan önce, kendinizi rahat hissettiğiniz bir noktada yemek yemeyi bırakmalısınız.
Aşırı yeme alışkanlığınızı kırmaya çalışıyorsanız, midenizin kas hafızasını yeniden canlandırmalısınız. Böylece midenizde daha az yiyecek olduğunda beyninize “tokluk” sinyalleri göndermeye başlayacaktır. Bunu, acımasız açlık ve rahatsızlık veren tokluktan uzak durmayı öğrenerek yaparsınız. Aç hissetmeye başladığınızda ve kendinizi tamamen tok hissetmeye başlamadan önce, kendinizi rahat hissettiğiniz bir noktada yemek yemeyi bırakmalısınız.
Gerçekten aç olduğunuzda, karnınızda boş bir his ya da guruldama gibi tanınabilir açlık ipuçlarını almaya başlayacaksınız. Yemek için çok uzun süre beklerseniz, baş ağrınız olabilir veya zayıf ve halsiz hissedersiniz. Çoğu insan için en iyi tavsiye, gerçekten aç hissetmeye başladığınız zaman, 4 saat aralıklarla dengeli yiyecekler tüketmektir.
Sezgisel beslenme'yi oluşturmak ve midenizin kas hafızasını canlandırmak biraz zaman alabilir. Ancak ideal kilonuzunu korumanıza yardımcı olacak tek destek budur. Dikkatli veya sezgisel beslenme sistemini uyguladığınızda, beyninizdeki ve midenizdeki yerleşik düzenleyici sistemlerin kendi doğal ritimlerine dönmesine ve yeniden birbirleriyle iletişim kurmasına-bağlanmasına izin verirsiniz.
Vücudunuzun sağlıklı bir kiloyu korumak için doğuştan gelen yeteneğini uygulayın.
Bir süre tabağınızda her zaman bulunan yiyeceklerin yarısını yemeyi deneyin ve kas hafızanızı yeniden canlandırın. Bunu yaparken yiyeceklerin çeşidini kısıtlamayın. Örneğin her zaman iki dilim ekmek yemeye alışkınsanız, bir dilim yemeye başlayın. Önünüze gelen pastaya dayanamıyorsanız yarısını yiyin. Unutmayın bu yaptığınız bir diyet değil, sadece vücudunuzla yeniden iletişim kurma becerisini terbiye etmek. Eğer diyet yaparsanız mahrum kaldığınız yiyecekler sizde daha fazla yeme isteği uyandırır ve kendinizi mutsuz, stresli hissedersiniz. Bunun yerine dengeli, herşeyin tadına bakarak ama sadece yarısı kadar beslenin.
Ve son olarak; her zaman oturarak ve sakin şekilde yemek yemeye özen gösterin. Yemek yerken televizyon izlemeyin ve cep telefonunuzla oynamayın. Sadece önünüzdeki besinlere, çiğnemeye ve tokluk hissine odaklanın. Böylece beyin-mide arasındaki iletişimin kurulmasına izin vermiş olursunuz.
Vücudunuzun sağlıklı bir kiloyu korumak için doğuştan gelen yeteneğini uygulayın.
Bir süre tabağınızda her zaman bulunan yiyeceklerin yarısını yemeyi deneyin ve kas hafızanızı yeniden canlandırın. Bunu yaparken yiyeceklerin çeşidini kısıtlamayın. Örneğin her zaman iki dilim ekmek yemeye alışkınsanız, bir dilim yemeye başlayın. Önünüze gelen pastaya dayanamıyorsanız yarısını yiyin. Unutmayın bu yaptığınız bir diyet değil, sadece vücudunuzla yeniden iletişim kurma becerisini terbiye etmek. Eğer diyet yaparsanız mahrum kaldığınız yiyecekler sizde daha fazla yeme isteği uyandırır ve kendinizi mutsuz, stresli hissedersiniz. Bunun yerine dengeli, herşeyin tadına bakarak ama sadece yarısı kadar beslenin.
Ve son olarak; her zaman oturarak ve sakin şekilde yemek yemeye özen gösterin. Yemek yerken televizyon izlemeyin ve cep telefonunuzla oynamayın. Sadece önünüzdeki besinlere, çiğnemeye ve tokluk hissine odaklanın. Böylece beyin-mide arasındaki iletişimin kurulmasına izin vermiş olursunuz.
0 Comments